Okumanın Kökenleri ve Kökleri

Okumanın bilgikökeni, insanın yazıyı icat etmesiyle yaşıttır.Okumak, yazmak, alfabe üçlüsü insan için tarihin kırılma noktasıdır.
Yazının kökeni konusunda, arkeolojik buluntular önemli bilgiler verir.Alfabenin doğuşu, yazının doğuşuyla eş zamanlıdır ve Sümerlere yani günümüzden 5000 yıl önceye tarihlenir. Bilindiği üzere buna çivi yazısı (cuneiform) adı verilir. Çivi yazısına benzer simgelerle Sümerler'i takip eden (Asur, Babil, Elam, Akad, Hitit vs.) birçok Mezopotamya uygarlığı; dillerini kâğıda, taşa, toprağa dökmüşlerdir.Taş tabletler, insanoğlunun alfabeyi işlediği  en eski kitaplardır.

Bilindiği üzere Çivi yazısının ardından Eski Mısır'da hiyeroglifler ortaya çıkmıştır. İlk çıkışındaki kullanım özellikleriyle ideogramatik yazı mantığı taşımaktadır. Nesnelerin resimleri üzerinden kurgulanmıştır. Hiyeroglifin kelime anlamı resimyazısıdir.Tarih kitaplarında en çok bu iki alfabeye yer verilse bunlarin yanında bir de Ege Adaları kökenli, günümüzde hala çözülememiş, linear A ve linear B diye birbirinin devamı iki alfabe ile Maya Uygarlığı kökenli Kolomb öncesi Güney Amerika alfabeleri vardır.Anadolu'daki uygarlıkların önemi bu açıdan yadsınamaz.

Modern alfabenin kökeni ise, Fenike alfabesine dayanmaktadır. Fenikelilerle birlikte tek bir harfe karşılık tek bir ses kullanma kavramı ortaya çıkmıştır. Fenike alfabesi, Fenikelilerin tüccar olmasının da yardımıyla bütün Akdeniz çevresine yayılmıştır. Arapların, Yunanların, İbranilerin ve Latinlerin alfabeleri hep Fenike alfabesinden türemiştir.

İnsanın okuryazar kimliği, onu bilgi konusunda müthiş yerlere taşımıştır. İnsanlık sözlü hafızanın yanında, ondan çok daha kalıcı ve daha güvenilir ikinci bir hafızaya sahip olmuştur, yazılı hafıza....

Okuryazar olmak, bir sıfat olmanın ötesinde, insanın medeniyetle kurduğu bir bağdır. Merak ve bilgiyi arama bilinci okumayı, okuma kültürünü tetikler. İnsanın yazıyla olan serüveni, onu medeni hâle getirmiş, uygarlıklar için sağlam bir altyapı kurmasına vesile olmuştur.

Günümüz dünyasında, okumak yalnızca bir.bilgi imgesi değil, sanat ve sanatsal zevk için de olanaklar vermektedir. Öyleki kurgu ve duygu okumanın ve yazmanın merkezine oturmuştur. Şiir, roman, hikâye en çok okunan 
türlerin başında geliyor. Edebiyat, okumanın ve yazmanın asıl ev sahibi hüviyetinde. Sanat, insan için hâlâ değerli yani....