MENDİLİN İŞLEMELİ TARİHİ

 

  1. Mendiller ve Sanat

Rüzgâr ve mendil,

Her mevsim tamamlar bir şarkıyı.

Sudan, yağmurdan, topraktan bilirim.

Sevginin nasıl yeşerdiğini,

Uzak bir diyardan,

Güzel bir haber getir.

İşlemeli bir zarfın içinde.

Lavanta kokan ipek kumaşla sar.

Eski bir alfabeyle.

 

Ceketin cebinde katlanmış, ipek bir mendille

Ne çok türküler söylenmişti.

Rüzgârda sallandıkça, bir uzun hava gibi,

Bazen akşamüstü bir halayda başı çeken,

Hayat gibi.

Nahif ve herkesin sözünü ilk söylediği desen

Daha söylenecek çok sözü var gibi.

 

Rüzgâr ve mendil

Her mevsim tamamlar bir şarkıyı.

 

Edebiyat, sanat imgelerinden biri, mendildir. Mendillerin renkleri, desenleri, mesajları, imgeleri sanatsal bir birleşim oluşturur. Ne zaman bir mendile dokunsam, içinde bir tarih konuşur.

 

Mendil, hayatımızın renklerini, desenlerini işlediğimiz nahif defterler gibi. Eskiler bazen mektup gibi değerlendirmişler, sevdalarını işleyip birbirlerine göndermişler, bazen haber veren bir posta güvercini olmuş, bazen halayları coşturmuş. Mendil, hep yanı başımızda olmuş, bazen cebimizde, bazen yakamıza yakın bir yerde belirivermiş.

Bir aksesuar olduğu kadar, bir ihtiyaç ve kıyafeti tamamlayan bir kumaş. Şiirlere, türkülere konu olmuş. Mendilli türkülerden Elâzığ yöresine ait şu türküyü dinleyen herkes duygulanmıştır.

Mendilim işle yolla

İşle gümüşle yolla

İçine beş elma koy

Birini dişle yolla…

 

Mendilim iri dallı mendilim
Ucunda lira bağlı diyar yâr
Hâlden bilmez diyar yâr
Söz anlamaz ne çare

 

Mendil şarkıların da konusudur. Edebiyat ve müziğin düetindi mendil hep yar ile ilişkilendirilir. Şarkıların lirizmi, mendillerin inceliği her zaman ilham kaynağı olmuştur.

 

Kaşları kara yârim

Mendili yar mendili

Gözleri ela yârim

Yârim salla mendili…

 

  1. Antik Çağlarda Mendil

İnsanın, kıyafet serüveni tarihle yaşıttır. Kıyafet yalnızca bir gereksinim değil, aynı zamanda zamanla estetik bir alana evirilmiştir. Güzel ve estetik olana ilgi, insanın özende vardır. İşte mendilin estetize bir nesne haline gelmesinin izlediği yol da tam böyle bir yoldur. Mendilin kökenlerine indiğimizde, Antik Mısır, Roma ve Yunan kültürünün izlerine rastlarız. ‘Cep mendilinin  kökenleri, Antik Çağ'da, küçük keten kumaşların kırmızı renkli tozlarla boyandığı ve mendil olarak kullanılan eski Mısır’a, Roma ve Yunanistan'a kadar uzanır. Zaman içinde amacı değişen mendiller de  hiçte yavaş olmayan bir tarihsel süreç içinde cep mendillerine dönüşmüştür. O dönemlerde bir ihtiyacı karşılamak, burun temizlemek, istenmeyen kokulardan korunmak gibi amaçlarla kullanılırken günümüzdeki cep mendiline dönüşmesi onun ihtiyaçtan daha çok bir  aksesuar olarak algılanması ile ilgiliydi.

Arenaların simgelerinde olan mendilin mendil, insanlara heyecan veren bir figürdü.  Eski Yunan’da parfümlü bir bez olarak taşınırken Roma da imparatorun Gladyatör oyunlarını başlatmak için de kullandığı bir aksesuara dönüşecektir. Ancak cep mendillerinin bizim anladığımız anlamda aksesuar olarak kullanılması  için Katolik Kilisesi üyelerinin kiliseye bağlılıklarının bir temsili olarak onları sol kollarına ekleyeceği 800’lü yıllara dek beklemek gerekecekti. Böylece mendilin kutsallıkla bağı ortaya çıkmış oldu.

Kelimelerin etimolojisi, kelimelerin kimlikleri konusunda önemli ipuçları içermektedir. Kelimeler köklerden doğar, sonra çeşitli anlam ilişkileri içinde serpilir.  Arapça mandil  "peçete, peşkir" sözcüğünden alıntıdır. Eski Yunancada Eski Yunanca aynı anlama gelen mantēlion  sözcüğünden alıntıdır. Latince sözcük Latince manus "el" ve Latince terg- "silmek" sözcüklerinin bileşiğidir. Latince sözcük en eski kaynaklarda "el bezi" (manutergium) anlamındayken daha sonra "peşkir, hamam önlüğü" anlamını kazanmıştır. 

İngilizce "mendil"  sözel olarak kullanılsa da yazlı kayıtları  1530’lara uzanır. Anglo / Fransız "courchief" yazılı kayıtları 1223’lerde bulunmuştur. Eski Fransızcada "Couvrechief", "covrir" (örtmek) ve "şef" (baş) kelimelerinden türetilmiştir. Bir kadının kafasını örtmek için bir couvrechief veya cuevrechief kullanılırdı. "Kerchifle" ise Britanya kökenli bir  kelime olup tam anlamıyla evde temizlik için kullanılan eski bir bez anlamına geliyordu. İngiltere’de modern anlamda cep mendilinin kullanılmaya başlaması 1200 ile 1500 yılları arasında olmuştur.

Arapça kökenlerine bakıldığında ise mendil kelimesi, ‘bir şeyi başka bir yere taşımak’ manasına ‘nedl’ kökünden gelir. Aramca, mandila; Yunanca, mantile denmiş. Farsçada mendile, ‘el silinen şey’ manasına destmâl denir. Türkçede mendile elin yağının veya alnın terinin silinmesinden kinaye olarak yağlık adı da vermiştir. Peşkir, havlu büyük mendil işlevini görmektedir.

Tarihte bir mendil yolculuğuna çıkalım şimdi: Eski Mısır’da mendil özenle bilinen bir kumaştan yapılırdı.

‘Eski insan 35.000 yıl önce basit dokumaya başladı ancak kemik iğnesinin geliştirilmesi için 17.000 yıl geçmesi gerekmişti. MÖ dört bin yılın ortalarında ise, Hierakonpolis'te ilk keten kumaştan törensel cep mendillerinin kullanıldığı kayıtlara geçmiştir. O dönem koşullarında kullanılan Keten kumaş aslında keteni gerçekten tam boyamayan kırmızı bir oksit tozu ile renklendirilmişti. 

MÖ 2000 yılına kadar zengin Mısırlılar ağartılmış beyaz ketenlerden yapılmış ilk gerçek cep mendillerini taşıyordu.  Kirli beyaz veya inci grisi gibi doğal renkler keten cep mendillerde kullanıldı. Ağartma işlemi, ıslak ketenlerin natron (tuz yataklarında bulunan bir mineral) ile ovulmasıyla gerçekleştiriliyordu. Sonra keten tahta bir sopa ile  dövülür  ve durulanırdı. Zira Çin'den gelen ipek çok sınırlı miktarlardaydı ve sadece en üst tabakadaki  soyluların ipek mendillerinde kullanılırdı.’ Mendilin ihtişamı ve asaletinin tarihi Eski Mısıra dayanır.

Klasik Yunanistan'da, ağız veya ter bezi olarak bilinen parfümlü pamuk mendiller varlıklı vatandaşlar tarafından kullanılmıştır.

MÖ 250 civarında gladyatörler, günün oyunlarına başlamadan önce Roma'daki Kolezyum'un etrafında geçit töreni yaparlardı. İmparatorun locasının önünde dururlar ve bağırırlardı: "Ave Sezar, morituri te salutant." (Çok Yaşa Yüce Sezar, ölümle kutsanmış bizler seni selamlıyoruz.) Oyunların başlamasında cep mendilleri kritik bir rol üslenirdi. Mendilin sallanması, arenanın da sallanması anlamına geliyordu.

‘MS 271'de İmparator Aurelian, Roma halkına oyunlarda alkış ve destek belirtisi olarak sallamaları için ipek veya ketenden yapılmış küçük mendilleri verme uygulamasını başlatarak mendilleri daha da popüler hale getirdi. O dönemde bir "blatta serica” yani ham ipek boyalı mor bir  cep mendilinin değeri olan 130 000 denari 2006'da 800 ABD dolarına eşdeğerdeydi.’

Mendilin kol üzerinde taşındığı dönemler de olmuştur. 9. yüzyıl boyunca İtalyan soylular mendilleri sol elinde taşıyorlardı. 10. yüzyılda Mısırlılar ‘Khazz’ adı verilen keten, ipek sırma ve ince dokuma yün ve ipek gibi lüks cep mendiller kullanıyorlardı.

Rönesans döneminde mendil yaygın olarak kullanılmaya başlandı. Mendil kumaşları ipek, ince keten  veya kenevir bitkisinden elde edilirdi. Mendiller bol işlemeli, dantelli  ve saçaklıydı. İtalya'da onlara "fazzoletto” deniyordu. Bir kadın bir erkeği çekici bulur ise sevgisini, mendilini yanağına çekerek  ilan ederdi.  En iyi nakışa sahip dantel tasarımlı cep mendilleri 16. yüzyılda İtalya'da Floransa’da üretiliyordu.

Tiyatro metinlerinde de cep mendilleri kullanılmıştır. Sahnede oyunculara şıklık katan bir tamamlayıcı ‘Shakespeare’in meşhur piyesinde, Şark’tan gelen Otello’nun sevdiğine mendil hediye etmesi, mendilin Avrupa’daki popülaritesini arttırdı. Dört yüz yıl önce William Shakespeare tarafından yazılan Othello oyununda yoğun semboller kullanılır ve mendil bu semboller içinde önemli bir yer utar. Othello sevgilisi Desdemo’ya mendil hediye eder. Bu mendil Desdemona için Otello’nun aşkını temsil ediyordu. Diğer taraftan Othello’ya annesinden kalan bu mendil onu babasının kaderinden koruyan bir hediye idi ve karıkocanın birbirine olan bağlılık ve sadakatini temsil ediyordu.’

Fransa'nın soyluları 14. yüzyılda spora mendilleri katmaya  başladılar. Bunlar ipekten yapılmış, genellikle ağır işlemeli, daire ve üçgen de dâhil olmak üzere birçok geometrik desenlere sahip  harika  mendillerdi. Genellikle bu mendiller, düzenli banyo ve  tuvalet eksikliğinden kaynaklanan kokulara karşı korunma sağlamak için  kullanılan kokulu mendillerdi. 

Popüler bir hikâyeye göre Marie Antoinette, kocası Louis XVI'ya mendillerin moda olamayacak kadar büyük olduğundan şikâyet etti. Böylece XVI. Luis 1785'te mendillerin 10×10 veya  11.5×11.5 inç boyutlarında olmalarını emretti.

 Mendiller, Osmanlı toplumunda keten veya pamuktan dokunmuşlardı ve genellikle işlemeli bir desene sahiptiler. Buna karşılık cep mendilinin 17.Yüzyılın  sonlarında Osmanlı İmparatorluğu'nda kullanılmaya başlamıştır.

Ancak  1830'dan sonra kare şekline döndüler. Bu erken dönem cep mendilleri, düz renklere ve kenarlarda zıt renklere sahip popüler modern cep mendili modasının öncüleriydi. 

  1. Mendilin Renk ve Desen Dili

Tarih boyunca, incelikleri, sevgi mesajlarını, ayrılıkları dil olarak temsil eden mendil, kültürel kodları güçlü bir nesnedir. Aşklar, ayrılıklar, sevdalar ve nice gönül dili mendillere işlenmiştir. O nedenle mendil nazlı bir figürdür. Halk dilinde de bir zenginlik içermektedir.

Osmanlıda, Anadolu’da kullanılan mendillerin renklerine göre anlamaları vardı.

  • Beyaz mendil: Sevgiyi ifade eder.
  • Eflatun mendil: Mektup verileceğini anlatır.
  • Fıstıki mendil: Mahremiyet vurgusu içerir.
  • Kenarı mor mendil: Hoşa gitme ifadesini taşır.
  • Kenarı pembe mendil: Değer vermeyi ifade eder.
  • Kenarı sarı mendil: Sebep bildirir.
  • Kenarı yeşil mendil: Bağlılığı belirtir.
  • Kırmızı mendil: İçtenliği dile getirir.
  • Mavi mendil: Kederi ve hüznü anlatır.

 

  • Pembe mendil: Umudu ifade eder.
  • Yeşil mendil: Beklentiyi anlatır.

Mendilin böylesine yüklü, zengin bir dili var. Sevdiklerine mendil verenlerin incelikleri, sevdaları şarkılara, türkülere, manilere konu olmuştur. Öyle anlaşılıyor ki sözü dolaylı dile getirmek aynı zamanda bir nezaket içermektedir.

 

  1. Cep Mendilleri ve Moda

20 Yüzyılda mendilin silueti değişmiştir. Modacılar ve tasarımcılar mendilin elbiselerdeki şıklığı tamamlayan bir nesne olma sının ötesinde değerlendirmektedirler. 1900'lere gelindiğinde, modayı takip eden bir beyefendi, takım elbisesinin sol göğüs cebinde ipek, keten veya pamuktan yapılmış bir cep mendili olmadan evden çıkmazdı. 1960'larda kısa bir süre için cep mendilleri popülaritesini kaybetse de sonraki dönemde iyi giyinen bir erkeğin vazgeçilmez aksesuarları arasında kaldı. Günümüzde, cep mendilleri beyefendilerin şıklığını tamamlayan bir aksesuardır.

Konu uzmanları, mendilin kumaş ve renklerine ilişkin şu detaylara dikkat çekmektedirler:

‘Keten, pamuk ve ipek den yapılmış cep mendilleri zamansız tercihlerdir. Yine de kendine güvenen ve arayışlar içinde olan erkekler için, zarif  desenlere veya güzel baskılarla sahip  ipek cep mendilleri tercih nedeni olacaktır. Eğer doğru kombin yapılabilirse bir kravat ve cep mendili bir kombinde harika duracaktır. Ancak cep mendili için kravat zorunluluk değildir. Hatta tek bir ceketle kombinlenen bir cep mendilinin vereceği hava tartışmasız çok güzeldir. Dikkat edilmesi gereken  Kravatınız, gömleğiniz veya ceketinizdeki bir rengi eşleştirirken, bu renk cep mendilinizin ana ancak kravat ve diğer kombinlenecek aksesuarın ikincil rengi olmalıdır.’

Eskiden cep mendillerinin geometrik ölçüleri ve kuralları vardı. Cep mendillerinin  cebin dört katından   daha büyük olmaması  kuralına artık uyulmamaktadır. Ancak Cep mendilindeki bir monogram veya etiket varsa bunun gösterilememesine dikkat edilmeli bu olabildiğince zevkinizin sırrı olarak gizli kalmalıdır. Tabii birçok  erkek zıt dokuların görünümünü sever. Örneğin, pürüzsüz bir saten ipek kravat, keten veya el dokuması bir ipek cep mendili ile kontrastlanabilir.

Cep mendilleri genellikle ipek, keten veya pamuklu kumaştan yapılır. Daha büyük cep mendilleri seçilecek ise bu cep mendillerinin Saten ipek gibi pürüzsüz dokulu kumaşlar olmasına dikkat etmek gerekir. Küçük boyutlarda her tür kumaş ama büyük boyutlarda saten ipek cep mendilleri tercih edilmelidir.

Cep mendil kullanırken dikkat edilmesi gereken önemli konulardan bir tanesi de kravatınızla cep mendilinizin ayni renk ve desende olmamasıdır. Ancak ana tonlardaki uyum size farklı bir hava verecektir.

  1. Cep Mendili Kullanmanın İncelikleri

Moda tasarımcıları, mendil için de bir izlek oluşturmuşlardır, şıklığı tamamlayan bu aksesuarın da takılma kuralları var. Kuralları şöyle özetlemiş tasarımcılar:

  1. Giyimle bir bütün oluşturmalı, ancak her parça diğerleriyle renk ve desen olarak mükemmel bir şekilde eşleşmemeli, birbiriyle zıt olmalı ve tamamlanmalıdır.
  2. Parlak, cesur desenli bir cep mendili eşit derecede  bir çarpıcı kravat ile beraber kullanılmamalıdır, bu durumda daha düz bir kravat veya fular seçilmelidir.
  3. Renklerin ve motiflerin ötesinde, farklı kumaşları dikkate almakta fayda vardır. İpek cep mendilleri her zaman iyi görünürler
  4. Mevcut gardırobunuzdaki renklere bakın ve onlarla ne eşleştirebileceğinizi düşünmeye başlayın. Kendinizi ne kadar rahat hissederseniz, renkler, desenler ve malzemelerle o kadar cesur olabilirsiniz.
  5. Düz renkler, özellikle resmi veya iş kıyafetleri için her zaman en güvenli seçeneğinizdir. Renk ne kadar koyu olursa, o kadar resmi olur. Düz beyaz istisna - her zaman uygundur.
  6. Kıyafetinizde en fazla 3 desen bulunmalıdır.
  7. Kahverengi ayakkabılarla toprak tonları gibi diğer aksesuarlarla renkleri koordine edebilirsiniz.

 

Cep mendillerinin kenar kıvrılması cep mendilinin görünümü ve aksesuar olarak zarafeti açısından önemlidir. Mendil kullanımında bu ayrıntı, tasarımcılar tarafından çok önemsenmiştir.

Kumaşların en asil olanlarının başında ipek gelir. İpek hem yumuşak hem de pürüzsüz bir kumaştır. İpek kıvrımları estetiktir ve kolay şekil alabilmektedir. Tiril tiril bir kumaş olan ipek, o nedenle cep mendillerinde en çok kullanılan kumaştır. Cep mendillerinin tasarımı ve kullanılan kumaşın tipi yanında kalitesini belirleyen en önemli kriterlerden birisi de kenar kıvrım kalitesidir. Kaliteli bir cep mendili usta elinden çıkmış kaliteli bir el kıvrımına sahip olmalıdır. Cep mendilinin kenarı özel bir şekilde şeklinde kıvrılmalıdır. Genel bir kural olarak, dikiş yoğunluğu tüm kenarlara düzenli aralıklarla dağılmalı ve olabildiğince gizlenmelidir. Elle yapıldığı için oluşabilecek düzensizlikler aslında onun kalite belirtisidir. El ile kıvrılma işlemine en uygun kumaş ipektir. Keten ve pamuk cep mendillerindeki el kıvrımları  ipeğe göre daha zordur ayrıca kumaş daha kalın ve esnek olmadığından köşeler ipeğe göre daha kabarık ve düzensizdir. Bazen böylesi bir kompozisyon da tercih edilebilir.

Sonuç olarak mendil, insanın tarihteki yolculuğuna hep eşlik etmiş, hayatına anlam ve zenginlik katmıştır. Zarafet ve nezaket unsunu olarak görülmüştür. Günümüzde halen bu özelliklerini koruyan mendil, daha çok cep mendili kimliği ile öne çıkarken, geleneksel halk oyunlarında halay başındaki yerini başka bir imgeye kaptırmamıştır.