OKUL VE İNSAN
Okul hayata hazırlanış değil, hayatın kendisidir. -F.Chatelain
Evden sonra en çok zaman geçirdiğimiz mekân, okullardır.
Okullar yalnızca bina ve sıra masalardan ibaret olan bir yer değildir. Cıvıl cıvıl öğrenci kalabalıkları, öğretmen sesleri, tahtalar, kalemeler, kitaplar, bahçeler, panolar, dersler, kediler, kuşlar, şarkılar... hepsi okulların bir parçası.
Okul, öğrenme yeridir, yaşam merkezleridir; insan hayatında kritik bir rol oynar. İlk olarak, okul bireylere eğitim ve bilgi kazandırır. Bu bilgi, bireyin hayatta karşılaşacağı zorluklarla başa çıkmasına yardımcı olur ve kendi potansiyelini keşfetmesine olanak tanır. Öğrencinin “kendine ayna tuttuğu yerdir” bu ortamlar. İlk arkadaşlıklar, dostluklar buralarda doğar ve serpilir.
Sosyalleşmenin en çok gerçekleştiği yerler buralardır. Okul; öğrenci çeşitliliği ile sosyal becerilerin gelişimine katkıda bulunur. Öğrenciler, işbirliği yapmayı, iletişim kurmayı ve empati göstermeyi öğrenirler. İnsan hayatının bütün parametrelerine etkide bulur. Başarı, başarısızlık, zorluklarla başa çıkma yöntemleri, hayatın ritmi içinde anlam ve duygu arama, kültürel, sosyal, sanatsal uğraşlar okuldan başlayarak hayatımızın bütün kılcal damarlarına kadar sirayet eder. Desen desen hayatı işler, hayat yolculuğunu değerli ve anlamlı kılar.
Okul, bireyin kişisel ve mesleki gelişimine olanak sağlar. Birer fidan gibi kendi toprağını, ortamını bulur insan. Zamanla dal budak salar. Öğrenciler, ilgi alanlarına yönelik derinlemesine bilgi edinme fırsatı bulurlar ve kendi yeteneklerini keşfederler. Bu da onların gelecekteki kariyerlerini belirlemede önemli bir rol oynar. Mesleki ve kişisel gelişim, insanın kişiliğine, karakterine, bakış açısına da yansır. Dolayısıyla okuduğumuz okullar, dersler ve bütün sarmal ilişkiler insanın heybesine burada girer.
Hayat rasgele bir süreç değildir. Sosyolojinin kendine özgü kuralları vardır. İnsan kendinden ve daha birçok şeyden sorumludur. Okul, öğrencilere disiplin ve sorumluluk duygusu kazandırır. Ders çalışma, ödev yapma ve zaman yönetimi gibi becerileri öğrenmek, hayatta başarılı olmanın temelini oluşturur. Hayat Bilgisi, aslında insanın kendini araması ile eş anlamlıdır.
Okul, bireyin düşünme ve eleştirel analiz becerilerini geliştirir. Öğrenciler, bilgiyi sorgulamayı, farklı bakış açılarını değerlendirmeyi ve bilgiyi doğru bir şekilde değerlendirmeyi öğrenirler. İnsanın öğrenme çabası, doğuştan gelen bir reflekstir. İnsan, okulda öğrenmenin metodolojisini kavrar. Sonra “kendi kendine öğrenme”, “grupla birlikte öğrenme” gibi çeşitli stilleri keşfeder. Olayları analiz ederken, neden/sonuç ilişiklerini birlikte düşünür. “Sormayı”, “sorgulamayı” burada deneyimler. Bütün bu süreçler bireyi hayata hazlılar ve zekâsını kullanmasına olanak sağlar.
Okul ortamları, öğrencilere çeşitli kültürel ve sanatsal deneyimler sunar. Müzik, resim, tiyatro gibi dersler, öğrencilerin yaratıcılıklarını geliştirir ve dünyayı farklı perspektiflerden görmelerini sağlar. Bu, aynı zamanda estetik duygunun güçlenmesi anlamında gelir. Bu bakış açısı ile düşünceler, şehirler, parklar, binalar inşa eder.
Beden eğitimi ve spor derslerinde, öğrencilere sağlık ve fiziksel aktivite konularında bilgi verir. Sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanmak ve spor yapmanın önemi hakkında bilinçlenmek, bireyin genel refahını artırır. Sağlıklı toplum, ilk eğitimini okullarda almıştır. Sonraki zamanlarda dünya çapında derece yapmış sporcuların da okullara ait spor salonlarında nasıl bir efor sarf ettiğini öğretmenler, veliler bilir.
Eski Yunan Döneminden bu yana öğretmenlerin, filozofların öğrencilerle etkileşimleri anlatılır. Okul, toplumsal değerleri ve demokratik prensipleri öğretir. Öğrenciler, adalet, eşitlik, özgürlük gibi kavramları anlayarak toplumlarına daha bilinçli ve aktif bir şekilde katılırlar. Toplumsal değerler, toplumsal hafıza, kültürel kodların öğrenilmesi ile birey toplum dengesi sağlanmış olur.
Okul, öğrencilere hayat boyu öğrenme ve sürekli gelişim önemini öğretir. Öğrenme sürecinin asla sona ermediğini kabul etmek, bireyin kendini sürekli olarak yenilemesine ve büyümesine olanak tanır. “Kendini güncelleme” olarak nitelendirilebilecek olan bu süreç; insanı zinde tutar, yaşadığı çağın havasına uyum sağlamasına katkı yapar.
Okullar ilham vericidir…
Okul, bireylere ilham verir ve onları geleceğe umutla bakmaya teşvik eder. Hayat hikâyeleri, rol modeller ve motivasyonel öğretmenler sayesinde, öğrenciler potansiyellerini gerçekleştirmek için cesaret bulurlar. Müfredat kavramı, bireyin kendi özelliklerine göre eğitilmesi için sunulan bir yol haritasıdır. O nedenle belki de ilk önemli adım, bireyin yeteneklerini, beceri yelpazesini, ilgilerini keşfederek buna göre seçenekler sunmasıdır.