Çarşılar Neyimiz Olur?
Çarşılar Neyimiz Olur?
Neden öldüğümü anlamayacaklar, çünkü güneşler doğar çarşılar üzerine,
getirip develerini yıkmışlar, gümüş çadırlarını kurmuşlar, zencefil satıyorlar hatta,
bırakmaz belki yatağımı arardım, tabanlarım çatlardı kumdan, sıcak üşütürdü beni;
hiç bilmeseydim testileri, yatakları, develeri, çekip giderdim gelmemeye,
o en eski yalnızlığım çekip gitmiş, gelmez artık, nedendir anlamadım,
bırakmaz beni kalabalık, çünkü çarşılardan geçtim!.../Ülkü Tamer
Çarşılar, hayat hikâyelerimizin önsesleri, şehrin kalbi, yanıbaşımız...
Çarşılar, güne ve okullara dağılmış dostluklarımızın bir araya geldiği, neşeli zamanlarımız.
Çarşılar, upuzun yürümelerimiz parklar boyunca, çay kadehlerimiz.
Çarşılar, Kışla Caddesinde kahve kokumuz,Mehmed'in durağında,
Sohbetimiz, şiirimiz Deniz Kitapevinde, Mesut bir karşılama..
Gözlerimizi ovduğumuz Optik Mercek, aynalara baktığımız...
Çarşı öğretmenevimiz, Muradımız, gülüşümüz, dertleştiğimiz akşamüstümüz,
Sanat Sokağımız, Fotoğraf müzemiz, İrfanımız,
çınar ağacımız, fidanımız....
Çarşılar neyimiz olur... Şehir susarsa içburukluğumuz, kırgınlığımız, vedalarımız....
Çarşılar neyimiz olur .... Aramızdan bir şair ayrılınca, kuşlar göçünce, sonbaharımız...
Çarşılar neyimiz olur ... "neden öldüğümü anlamayacaklar," derim.
Çarşılar neyimiz olur... Görüşemeyeceğimiz arkadaşlarımız, vedasız gidişlerimiz, yorgun seslerimiz...
Çarşılar neyimiz olur ... Çayhanelerimiz, çay ocaklarımız, baharatçilarımız, dağ kekiğimiz, safranımız, dut kurumuz, ada çayımız, çekilmiş tahinimiz...
Çarşilar, kalabalık zamanlarda yalnızlığımız, uçurumlarımız....
Yanından geçerdik saat kulesinin, zamanı unutarak, uçurarak kuşları, su içerek testilerden...
Çarşılar, hüzünmüz olur, kaybolmaya yüz tutmuş sözlerimiz...
Çeşmelerin serinliğinden geçerdik, esmer sokakları geride bırakarak..
Ve Sultansuyu Harasında atlara, şehirden uzak çarşilarda kuru üzüm götürürken seyisler...
Bırakmaz beni yalnızlık, çünkü çarşılardan geçtim uzun yıllar ve uzun yollar arasında...
Çarşılar ömrümüz olur....