MEVSİM ŞERİDİ 

 

Ajandama en çok kış mevsiminde yazıyorum...
Doğanın beyaza büründüğü,  sokakların tenhalaştığı zamanlardan insan hem içine bakabiliyor kendisinin, he dışına bakabiliyor. Galiba bu tenhalaşma hâli kişiye de yansıyor. 
Şehrin ambiyansı değişiyor, mekânlarda farklı 
bir sosyoloji oluşuyor. 

Kış mevsimi, herkeste başka bir ruh hâli yaratıyor. 

Kış mevsimi, doğanın sessizliğiyle örtülü, beyaz bir örtü gibi karlarla kaplandığında, gezegen adeta şekil değiştirir. 
Soğuk rüzgarlar, dallardaki kuru yaprakların hışırtısıyla bir araya gelir, doğanın uykuya dalmasına eşlik eder. Beyaz örtü, her şeyi yumuşatır ve gündelik manzaralara masalsı bir hava katar.

Güneş, alçalan bir ateş topu gibi ufukta belirir, ancak kışın soğuk eliyle parlaklığı azalır. Gökyüzü, mavi ve beyazın harmonisiyle dolup taşar. Bu mevsim, doğanın bir dönüş noktasıdır; ağaçlar yapraklarını döker, kuşlar sıcak yerlere göç eder, ve doğa kendini dinlendirme zamanına girer.

Kar yağışını özler insan... Va kar yağdığında Cenap Şehadetin'in Elhan ı  Şita şiiri düşer dilimize...

Kar taneleri, gökyüzünden yavaşça süzülerek toprağa konar. Her kar tanesi, eşsiz bir geometrik deseniyle birbirinden farklıdır. Toprağa düşen kar, her şeyi beyaz bir örtüyle örter; bembeyaz bir sessizlik hakim olur. Şehirlerde ise binaların çatıları, ağaçlar ve sokaklar, karın sihirli dokunuşuyla değişime uğrar.

Belki çocukluk günlerinden kalmadır; "Kış Masalları" beliriverir gözlerimin önünde. Geceleri ocak başındaki nostaljik anlatılar, masaldan zamanlar....

Şehir sakinleri, kalın giysilerle sarınıp sıcak içeceklerle ısınmaya çalışırken, kışın getirdiği huzur ve sükûnet içinde bulurlar kendilerini. Kış akşamları, sobanın yanında toplanmak, sıcak çorbalar içmek, kar tanelerini izlemek, bu mevsimi özel kılan anılardan sadece birkaçıdır.

Ancak kışın güzellikleri sadece dış mekânlarda değil, iç mekânlarda da hissedilir. Yudumlanan sıcak çay, kahve, süt, shalep  üzerine serpilen tarçın, kışın iç ısısını artırır. Kitapların arasında kaybolmak, uzun okumalar yapmak, 
müziğin ritmini hissetmek, keyfini ve burukluğunu bir arada yaşamak... Bütün bunlar bir mevsimin kimliğini anlatmak için epeyce şey veriyor...

Sonuç olarak, kış mevsimi soğukluğuyla beraber içinde birçok güzellik barındıran bir dönemdir. Doğanın uykuya geçtiği bu dönem, insanlara sıcaklık arayışında farklı yollar sunar. Kışın beyaz örtüsü altında, her birimiz kendi köşemizi bulabilir ve bir şarkının kıyısında yürümeği seçebiliriz.  Dünyada ise başka mevsimler, başka olaylar sürgit devam eder.

Belki acılar, sevinçler hüzünler, kederler, mevsimler bir birini tamamlayan birer halka gibidir... Her basamakta bir söz, hayata dair...