Yaz Günlükleri


Yazın, gölgeye koşmak ister insan, ağzını bir tas suya dayamak gelir içinden... Soğuk bir pınar başındaymış gibi... Arada bir gökyüzü bulutlar biriktirdiğinde, yağmuru beklemeye koyulur herkes.  Yağmurlu şiirler, yağmurlu hatıralar, yağmur gibi yağar üstümüze. 
Yanımız yöremizde yağmur...

Nazım da yağmuru yaza iliştirmiş şiirinde:

"Bir yaz yağmuru yağdı içime
ezildi iri üzüm taneleri camlarımda
gözleri kamaştı yapraklarımın

Bir yaz yağmuru yağdı içime
gümüş güvercinler uçtu damlarımdan
koştu yalnayak toprağım..."

Toprak kokusu yayılınca şehre, her yere yağmur girmiş olur. Genzimizde aynı şiirin kokusu. Nedense yaz yağmurları, hep daha çok ilgi çeker. Gül yapraklarında, şehrin parklarında 
eskileri hatırlarız. Bir yaz geçiyordur ömrümüzden, takvimler bunu söyler. Saatleri akşama ayarlarız, çay içmelere gideriz. Nedense çay tutkusu memleket boyunca hep aynı tazeliktedir.  Çayın yanında yağmur...

Gündemin sıcak başlıkları bir tarafa, gölgenin arzusu hep vardı/r. Yaz böyle bir mevsimdir işte. Buğday hasadı bitmiştir bizim buralarda.
Harmanlar dolmuştur, bereket vardır üstelik . 
Herkes daha mert, daha azimli.... Toz, duman ve deprem arasında arada bir dost sesleri. "Burdayız" der gibi herkes. Yoklama yapmıştır birileri... Yağmur da burda....

İklim krizinin büyüdüğünü, durumun pek iç açıcı olmadığını söylüyor uzmanlar. Ekranlarda, suya atlayan çocuklar... Sıcaklıktan muzdarip yaşlılar ve kuşlar.  Sokağa kuşlar için küçük su sebilleri bırakanlar da var. Susamak hep susamak gibi yaz işte. Bütün cümleler suya çıkıyor, Bir tas suya.  Kuşlar suya uçuyor öncelike. 

Yaz Günlükleri tutmak istediğinizde, Akşamüstü Söyleşileri ve parklar da unutulmamalı.... Rutin bir geliş var parklara, rutin konular konuşulur genellikle. Olsun, sözün de sofrası olmalı. Çarşilar ve pahalılık, fotoğraf ve Amin Maalouf, Hevsel ve Kayapınar arasında gider gelir söz...  Sonbahar beklenir sonra, yağmur da.

Bu akşamüstü yağmur yağınca, onu da yazarım sevgili günlük....